Sizin Sorduklarınız : Siroz hastaları kaç yıl yaşar?,Siroz tedavisi İbrahim SARAÇOĞLU?,Siroz tedavisi mümkün mü?,Siroz tedavisi için şifalı bitkiler,Siroz hastalığının evreleri,Karaciğer nakli,Karaciğer transplantasyonu,Siroz tedavisi ilaçları,Siroz belirtileri,Siroz bulaşıcımı?,Siroz tedavisi,Siroz nedir?,Karaciğer yağlanması,Siroz Hastalığı hakkında...
SİROZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ :
Hastalığı başlangıç ve ileri evre olmak üzere ikiye ayırırsak;
Hastalık ilk ortaya çıktığında yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz birikimi, özellikle bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin gögsünün büyümesi görülür. Bunlar sadece sirozda ortaya çıkan beliritler değildir. Başka hastalıklarda da bu belirtiler görülebilir bu yüzden doktor tanı koymadan bu belirtiler bende var,ben siroz oldum galiba deyip,endişeye kapılamamak gerekir.Siroz tehşisinde doktor ve doktorların tanısı şarttır.
Hastalığın daha ileri evresinde beliritler şiddetli ve tanı koydurucudur. Gözle görülür bir kilo kaybı vardır. Hasta yemek yemek istemez. Bacaklar zayıflar. Dokularda su tutulamaz. Yemek borusundaki damarlar patlayarak iç kanama olabilir. Karaciğer zehirli maddeleri süzer fakat siroz sonucu bu görevi yapamaz ve bu zehirli maddeler hücreleri tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı sonucu kişi aptallaşır, motive olmada güçlük çeker. Cinsel istek azalmıştır hatta ilerledikçe iktidarsızlık gelişir. Aç karnına kusmaya başlar, geceleri idrar yapması fazlalaşır. Hastanın görünümü değişmiştir. Yanakları kızarmıştır. Hormonal dengesizlik sonucu vücut kılları dökülür , damarlar genişler ve boyunda, sırtta görülür bir hal alır.
SİROZ NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Yapılan ilk muayenede doktor hastanın geçmişiyle ilgili bilgi alır. Alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı geçirmiş mi diye öğrenir. Bu hastalığın bulaşmış olabileceği ihtimalini gözönüne alır ve ailede eşinin ya da birlikte olduğu kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister.Daha sonra elle yapılan muayeneyle karaciğerin nasıl olduğuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir. Kenarları ise çok belirgindir. Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın görünümünü de inceler. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmıştır. Bacakalar zayıf ve karın da su topladığından elle muayene ile karında su birikip birikmediğini anlayabilir.
Kesin tanı koymak için ise kan tahlilleri ve gerekirse karaciğerden parça alımı yapılır. Kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde sorun olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Bunun dışında ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının bozukluğu hakkında bilgi alınır. Siroz teşhisi konmasında güvenilir ve etkin bir yöntemdir.
Hepatit C’ye bağlı sirozda dekompanse olmadan önce tedavi verilebilir ancak tedavi zor ve dekompanse olma riski taşır.Hepatit C’ye bağlı siroz hastaları pegile interferon + ribavirin ile tedavi edilmektedir.Bu tedavi bir yıl sürmektedir.Tedavinin yan etkileri vardır.Başarılı bir tedavi ile hepatit C virüsü yok edilirse hastanın yaşam süresi uzar, yaşam kalitesi yükselir ve kanser gelişme riski azalır.
Eskiden siroz tedavisi mümkün olmayan hastalıklar arasında idi. Bugün bu görüşler değişmiştir.Zira siroz tedavi ile gerileyen bir hastalık konumuna gelmiştir.Hepatit B nedeniyle tedavi ettiğimiz birçok hastada hastalık ciddi oranda gerilemiş ve hastaların yaşam kalitesi ciddi oranda yükselmiştir.
Sirozun nedenine yönelik tedavi yanında koruyucu tedbirleri elden bırakmamalıdır.Hasta karaciğeri daha fazla bozacak alışkanlıklardan ve ilaçlardan uzak durulmalıdır.
SİROZA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER :
SİROZ : Karaciğerimiz vücudumuzun kimya fabrikası gibi çalışan bir organımızdır. Kan şekerinin düzenlenmesinden tutunda, yağ, şeker ve proteinlerin birbirine dönüşmesine kadar bir çok görevi üstlenir. Hücreleri düzenli bir sıra şeklinde dizilmiştir. Başta alkol kullanımı olmak üzere hepatit türü hastalıklar sonucunda karaciğerin yapısı düzensizleşir ve hücreler hasara uğrar. Hücrelerin yok olmasıyla karaciğer küçülür ve görevini yapamaz hale gelir.
Vücudumuzun kimya fabrikası dediğimiz organın bozulması,yani hasara uğraması hayati tehlikeye yol açar. Bu sebeplerden dolayı iyileşmesi çok zor halk arasında Atatürk hastalığı olarakta bilinen siroz (cirrhosis) hastalığı ortaya çıkar. Sirozlu bir karaciğer küçülür ve pürtüklü bir yapıya sahiptir. Yok olan karaciğer hücrelerinin yerine yeni hücre üretimi gerçekleşir fakat bu dağınık ve haddinden fazla miktarda üretilir. Bu yüzden bağ dokusu bütün karaciğere düzensiz,dağınık ve bozuk bir şekilde yerleşmiştir.
Siroz Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi... |
SİROZ HASTALIĞININ SEBEPLERİ :
Siroz, Türkiye dışında yabancı ülkelerde ölüm nedenleri arasında ilk 10’da yer alır. Nedeni büyük ölçüde alkol kullanımıdır. Alkol nedeniyle oluşan sirozun tedavisi yoktur diye bilinsede iyi bir doktor,iyi bir beslenme iyi şekilde hazırlanmış bitkisel kürler sayesinde tedavi edilebilir hastalıklar gurubuna girmiştir.Tabi karaciğer naklinide unutmamak gerekir!.. Siroz tanısı konulan hasta hemen mutlaka alkolü bırakması gerekir. Karaciğer yağlanması tespit edilen bir hasta eğer ki içki içiyorsa derhal içkiyi bırakması gerekir,çünkü karaciğer yağlanması bir çok hasta için sirozun habercisi olabilmektedir.
Siroz, Türkiye dışında yabancı ülkelerde ölüm nedenleri arasında ilk 10’da yer alır. Nedeni büyük ölçüde alkol kullanımıdır. Alkol nedeniyle oluşan sirozun tedavisi yoktur diye bilinsede iyi bir doktor,iyi bir beslenme iyi şekilde hazırlanmış bitkisel kürler sayesinde tedavi edilebilir hastalıklar gurubuna girmiştir.Tabi karaciğer naklinide unutmamak gerekir!.. Siroz tanısı konulan hasta hemen mutlaka alkolü bırakması gerekir. Karaciğer yağlanması tespit edilen bir hasta eğer ki içki içiyorsa derhal içkiyi bırakması gerekir,çünkü karaciğer yağlanması bir çok hasta için sirozun habercisi olabilmektedir.
Günde 60 gr. dan fazla uzun süre alkol alan bir erkek karaciğer sirozuna yakalanma oranı %95 tir. Kadında ise bu miktarın 20 gr olması yeterlidir. Bir diğer nedeni hepatit virüslerinin yol açtığı hepatit B, C ve D hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar karaciğerde iltihaplanmaya yol açar.
Özellikle hepatit B kronikleşen bir hastalıktır ve karaciğerde bu iltihaplanma kalıcıdır. Özellikle geri kalmış ülkelerde bu yüzden siroza yakalanma bir hayli fazladır. Karaciğerde demirin aşırı birikmesi, safra kesesi hastalıkları, kronikleşmiş kalp yetmezliği sirozun diğer nedenlerindendir.
Vücudumuzun savunma sistemi karaciğerdeki bozukluk olduğunda kendi hücresini yabancı bir hücre olarak algılar ve bu hücreyi yok eder,yani karaciğer kendi kendini yok etmeye başlar. Uzun süre ağrı kesici gibi ilaçların kontrolsüz kullanımı, kimyasal ilaçlara temas etme siroz oluşumunda önemli rol oynar.
Vücudumuzun savunma sistemi karaciğerdeki bozukluk olduğunda kendi hücresini yabancı bir hücre olarak algılar ve bu hücreyi yok eder,yani karaciğer kendi kendini yok etmeye başlar. Uzun süre ağrı kesici gibi ilaçların kontrolsüz kullanımı, kimyasal ilaçlara temas etme siroz oluşumunda önemli rol oynar.
SİROZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ :
Hastalığı başlangıç ve ileri evre olmak üzere ikiye ayırırsak;
Hastalık ilk ortaya çıktığında yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz birikimi, özellikle bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin gögsünün büyümesi görülür. Bunlar sadece sirozda ortaya çıkan beliritler değildir. Başka hastalıklarda da bu belirtiler görülebilir bu yüzden doktor tanı koymadan bu belirtiler bende var,ben siroz oldum galiba deyip,endişeye kapılamamak gerekir.Siroz tehşisinde doktor ve doktorların tanısı şarttır.
Hastalığın daha ileri evresinde beliritler şiddetli ve tanı koydurucudur. Gözle görülür bir kilo kaybı vardır. Hasta yemek yemek istemez. Bacaklar zayıflar. Dokularda su tutulamaz. Yemek borusundaki damarlar patlayarak iç kanama olabilir. Karaciğer zehirli maddeleri süzer fakat siroz sonucu bu görevi yapamaz ve bu zehirli maddeler hücreleri tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı sonucu kişi aptallaşır, motive olmada güçlük çeker. Cinsel istek azalmıştır hatta ilerledikçe iktidarsızlık gelişir. Aç karnına kusmaya başlar, geceleri idrar yapması fazlalaşır. Hastanın görünümü değişmiştir. Yanakları kızarmıştır. Hormonal dengesizlik sonucu vücut kılları dökülür , damarlar genişler ve boyunda, sırtta görülür bir hal alır.
SİROZ NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Yapılan ilk muayenede doktor hastanın geçmişiyle ilgili bilgi alır. Alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı geçirmiş mi diye öğrenir. Bu hastalığın bulaşmış olabileceği ihtimalini gözönüne alır ve ailede eşinin ya da birlikte olduğu kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister.Daha sonra elle yapılan muayeneyle karaciğerin nasıl olduğuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir. Kenarları ise çok belirgindir. Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın görünümünü de inceler. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmıştır. Bacakalar zayıf ve karın da su topladığından elle muayene ile karında su birikip birikmediğini anlayabilir.
Kesin tanı koymak için ise kan tahlilleri ve gerekirse karaciğerden parça alımı yapılır. Kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde sorun olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Bunun dışında ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının bozukluğu hakkında bilgi alınır. Siroz teşhisi konmasında güvenilir ve etkin bir yöntemdir.
SİROZ TEDAVİSİ VAR MIDIR? :
Tedavideki asıl amacımız karaciğerde bağ dokusu oluşumunu (fibrozis) yavaşlatmak ve oluşabilecek komplikasyonları (arazları) engellemek veya en aza indirmektir.Karaciğer sirozunu tedavi etmeden önce hastalığı yapan nedeni mutlaka ortaya çıkarmak gereklidir.Çünkü hastalığın esas tedavisi bu nedene yönelik yapılmaktadır.Örneğin siroz hepatit B ‘ye bağlı ise mutlaka hepatit B virüsünü yok etmek gereklidir.Zira karaciğerde hasar yapan etken hepatit b’dir ve bunun yok edilmesi gereklidir. Hepatit B’de antiviral ilaçlar sirozun ilerlemesini durdurur veya yavaşlatabilir. Böylece karaciğer nakli geciktirilebilir veya nakil gerekliliği ortadan kaldırılabilir. Yapılan büyük araştırmalarda hepatit B’ye bağlı siroz hastalarında antiviral tedavi sonrasında sirozun iyi yönde gerilediği gösterilmiştir.Bu tıpta bir çığırdır.Zira siroz tedavi edilemez kavramı terk edilmiştir.İnternette hemen hemen bütün sitelerde ve hastanelerde bazı doktorların, siroz hastalarının en fazla 5 yıl yaşayabileceği söylensede iyi bir doktor ve iyi bir tedaviyle siroz tedavi edilebilir ve hasta sirozu yenebilir.
Tedavideki asıl amacımız karaciğerde bağ dokusu oluşumunu (fibrozis) yavaşlatmak ve oluşabilecek komplikasyonları (arazları) engellemek veya en aza indirmektir.Karaciğer sirozunu tedavi etmeden önce hastalığı yapan nedeni mutlaka ortaya çıkarmak gereklidir.Çünkü hastalığın esas tedavisi bu nedene yönelik yapılmaktadır.Örneğin siroz hepatit B ‘ye bağlı ise mutlaka hepatit B virüsünü yok etmek gereklidir.Zira karaciğerde hasar yapan etken hepatit b’dir ve bunun yok edilmesi gereklidir. Hepatit B’de antiviral ilaçlar sirozun ilerlemesini durdurur veya yavaşlatabilir. Böylece karaciğer nakli geciktirilebilir veya nakil gerekliliği ortadan kaldırılabilir. Yapılan büyük araştırmalarda hepatit B’ye bağlı siroz hastalarında antiviral tedavi sonrasında sirozun iyi yönde gerilediği gösterilmiştir.Bu tıpta bir çığırdır.Zira siroz tedavi edilemez kavramı terk edilmiştir.İnternette hemen hemen bütün sitelerde ve hastanelerde bazı doktorların, siroz hastalarının en fazla 5 yıl yaşayabileceği söylensede iyi bir doktor ve iyi bir tedaviyle siroz tedavi edilebilir ve hasta sirozu yenebilir.
Hepatit C’ye bağlı sirozda dekompanse olmadan önce tedavi verilebilir ancak tedavi zor ve dekompanse olma riski taşır.Hepatit C’ye bağlı siroz hastaları pegile interferon + ribavirin ile tedavi edilmektedir.Bu tedavi bir yıl sürmektedir.Tedavinin yan etkileri vardır.Başarılı bir tedavi ile hepatit C virüsü yok edilirse hastanın yaşam süresi uzar, yaşam kalitesi yükselir ve kanser gelişme riski azalır.
Eskiden siroz tedavisi mümkün olmayan hastalıklar arasında idi. Bugün bu görüşler değişmiştir.Zira siroz tedavi ile gerileyen bir hastalık konumuna gelmiştir.Hepatit B nedeniyle tedavi ettiğimiz birçok hastada hastalık ciddi oranda gerilemiş ve hastaların yaşam kalitesi ciddi oranda yükselmiştir.
Sirozun nedenine yönelik tedavi yanında koruyucu tedbirleri elden bırakmamalıdır.Hasta karaciğeri daha fazla bozacak alışkanlıklardan ve ilaçlardan uzak durulmalıdır.
Alkol alımına kesinlikle izin vermiyoruz.Yüksek dozda A vitamini içeren vitaminler, parasetamol içeren ağrı kesiciler, kontrolsüz romatizma ilaçlarının kullanımı karaciğerin daha da bozulmasına ve ciddi kanamalara yol açabilir.
Günümüzde sirozlu hastalarda protein kısıtlaması uygulamıyoruz.Yağ, karbonhidrat ve proteini dengeli bir şekilde almalarını öneriyoruz.Çok fazla şekerli, tatlı, hamurlu gıdaları önermiyoruz.Bu husus son derece önemlidir.
Günümüzde sirozlu hastalarda protein kısıtlaması uygulamıyoruz.Yağ, karbonhidrat ve proteini dengeli bir şekilde almalarını öneriyoruz.Çok fazla şekerli, tatlı, hamurlu gıdaları önermiyoruz.Bu husus son derece önemlidir.
- Karaciğer sirozlu hastalar normal insanlara göre artmış enfeksiyon riski taşıdıkları için temizlik koşullarına uyum ve aşılanma son derece önemlidir.
- Karında su biriken ve bacaklarda ödem olan hastaların tuz kısıtlaması önemlidir.
- Beraberinde idrar söktürücü ilaçlar almaları gerekir.
- Karaciğer sirozlu hastalarda ölüme neden olabilen yemek borusu ve midedeki varislerden kanamalar olabilir.Bunların ilaçla ve endoskopik yollarla tedavi edilmesi gereklidir.
- Uygun aralarla endoskopi yapılıp varislerin kontrol edilmesi şarttır.
- Hastalığın ileri aşamalarında karaciğerin vücuttaki zehirli maddeleri temizleyememesi nedeniyle hastalarda karaciğer koması gelişebilir.Bu tabloda ölüm riski yüksektir.Bu nedenle hastaların acilen hastaneye yatırılması gereklidir.
- Karaciğer yetmezliği karaciğerin ileri derecede hasarına bağlı olarak hayatın devamını sağlayamaması halidir.Bu duruma gelen ve gelebilecek hastalarda karaciğer nakli için gerekli hazırlıklara hemen başlanmalıdır.
Karaciğer sirozuna bağlı komplikasyonlar (arazlar) görülmeye başladığında uzmanınız karaciğer nakli için sizi uyaracak ve yol gösterecektir.Uygun bir nakil merkezine gönderecektir.Bunlar dışında şunların mutlaka yapılması gerekir ki hastalık kısmen de olsa kontrol altına alınabilsin:
Bunların dışında en son yapılacak tedavi organ naklidir. Hastalığın iyileşmesi mümkün olabilir fakat bu nakil sonucu karaciğerin vücuda uyumu gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar da bu yönde etkili olmaktadır.
- İlk başta kesinlikle alkolü bırakmak gerekir,
- Vücuttaki eksikliklerin giderilmesi için vitamin alımı gerekebilir,
- Sirozlu hastaların tansiyonu yüksek olur. Bunu kontrol etmek için tansiyon ilaçları önerilir,
- İdrar söktürücü ilaçlarla karında biriken su miktarı azaltılmaya çalışılır,
- Doktorun önermediği takdirde ilaç alınmamalı,
- Aşırı yağlı yemekler yenmemeli.
Bunların dışında en son yapılacak tedavi organ naklidir. Hastalığın iyileşmesi mümkün olabilir fakat bu nakil sonucu karaciğerin vücuda uyumu gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar da bu yönde etkili olmaktadır.
SİROZ İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ:
Siroz tedavisinde Avusturalyada yapılan araştırmalar neticesinde "Silybum marianum" bitkisinin (halk arasında deve dikeni olarak bilinen bitki) siroza iyi geldiği,karaciğeri temizlediği kanıtlanmış ve siroz hastalarında ilaç tedavisi ile birlikte uygulanmaya başlamıştır
Süt devedikeni bitkisinin , Silybum marianum türetilen silimarin , karaciğer ve safra yolları hastalıkları için doğal bir çare olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Alternatif tedavi Silimarin ve aktif bileşen, Silybin , Antioksidanlar serbest radikalleri ve lipid peroksidasyonunun engellenmesi olarak bildirilmiştir. Çalışmalar ayrıca , genomik hasara karşı koruma hepatosit protein sentezini artırmak tümör promoterlerinin etkinliğinin azaltılması , mast hücreleri, şelat demir ve yavaş kalsiyum metabolizması stabilize olduğunu göstermektedir.
SİROZA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER :
- Alkolü bırakmak,
- Hepatit hastalığına yakalanmamak için aşı yaptırmak,
- Bazı karaciğer hastalıkları siroza yol açar. Bu yüzden mutlaka tedavisi yapılmalıdır,
- Beslenmeye dikkat edilmeli, yağlı ve hayvansal kaynaklı besinlerden uzak durmak gerekir,
- Erken teşhis önemli olduğundan kontrol amaçlı muayene yaptırılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum Yapıp Katkı Sağladığınız İçin Teşekkürler...